Unutulmaya Yüz Tutmuş Meslek: Sobacılık

Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde 68 yaşındaki Mehmet Akbaş, 55 yıldır aynı tutkuyla sürdürdüğü sobacılık mesleğini yaşatmaya devam ediyor. Çocukluk yıllarından itibaren dedesinden, babasından öğrendikleriyle bu mesleği icra eden Akbaş, gelişen teknoloji ve doğalgazın yaygınlaşmasıyla birlikte sobacılığın yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirtiyor.

Sobacılık mesleğinin son derece meşakkatli ve ustalık isteyen bir iş olduğunu vurgulayan Akbaş, “Çocuk yaşımdan itibaren gecemi gündüzüme katıp bu mesleği öğrendim. Zor ve incelik isteyen bir meslek, ancak ben çok severek yapıyorum. Eskiden her aile kendine göre boy boy soba yaptırırdı. Bizden önce teneke sobalar vardı. Evleri ısıttıkları gibi, ekmeğini, yemeğini, sularını hep bizim yaptığımız sobalar ile pişirirlerdi. Şimdi ise doğalgaz geldi, ihtiyaçlar farklılaştı. Gün geçtikçe soba işi de kaybolmaya ve fabrikalaşma ile bitme noktasına geldi” dedi.

Sobacılık mesleğinin unutulmaya yüz tutması, sadece bir meslek dalının yok olması değil, aynı zamanda kültürel bir kaybı da temsil ediyor. Sobacılık, sadece ısıtma ve pişirme ihtiyacını karşılayan bir meslek değil, aynı zamanda toplumun sosyal yapı taşlarından biri olarak da önem taşımıştır. Geçmişte, sobacılar köylerde, kasabalarda ve şehirlerde insanların günlük hayatlarında önemli bir figür olarak yer almıştır.

Mehmet Akbaş gibi ustaların yaşatılması ve desteklenmesi, bu kültürel mirası koruma açısından büyük önem taşıyor. Ancak, modern teknolojinin ve doğalgazın yaygınlaşmasıyla birlikte, geleneksel mesleklerin yok olma süreci hızlanıyor. Bu durum, benzer şekilde unutulmaya yüz tutmuş diğer meslek dalları için de endişe verici bir gelecek anlamına geliyor.

Sobacılığın yanı sıra, Türkiye’de birçok geleneksel meslek benzer bir kaderi paylaşıyor. Örneğin, değirmencilik, kalaycılık, mangalcılık gibi meslekler de yavaş yavaş unutuluyor. Bu mesleklerin yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması, kültürel zenginliğimizin korunması açısından kritik bir önem taşıyor.

Bu bağlamda, Mehmet Akbaş’ın 55 yıllık sobacılık deneyimi ve bu mesleğe duyduğu tutku, sadece bir bireysel hikaye değil, aynı zamanda bir kültürel mirasın yaşatılması mücadelesi olarak da görülmelidir.