
ABD Başkanı Donald Trump canlı yayında yaptığı açıklamada, ‘Yakında Venezuela’ya bir kara operasyonu olacak.’ ifadelerini kullandı. Bu açıklama, ABD ile Venezuela arasındaki gerilimi daha da artırdı.
ABD, Venezuela’yı uyuşturucu ticaretiyle suçlayarak ülkeye yönelik askeri operasyonlar düzenliyor. Trump, daha önce imzaladığı kararnameyle Latin Amerika kökenli uyuşturucu kartelleriyle yerinde mücadele gerekçesiyle ordunun daha fazla ve etkin kullanılması talimatı vermişti.

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, ABD’nin olası harekatına karşı Rus yapımı binlerce uçaksavar füzeyi ülkenin stratejik hava savunma bölgelerine konuşlandırdıklarını söyledi. Maduro, “Dünyadaki tüm askeri kuvvetler, Igla-S’nin gücünü bilir ve Venezuela’nın elinde bunlardan 5 bini aşkın var.” dedi.
ABD’nin Venezuela açıklarında bazı tekneleri ‘uyuşturucu kaçakçılığı’ gerekçesiyle hedef almaya devam etmesi hem Venezuela yönetimi hem de uluslararası kamuoyunda eleştirilere neden olmuş, yapılan saldırıların ‘uluslararası hukuka aykırı olduğu’ savunulmuştu.
Bu gelişmelerin ardından, Venezuela’da 4,5 milyon milis gücünü seferber edilen ve herhangi bir saldırıyı püskürtmeye hazır olduğunu açıklayan Maduro, ülkenin güvenliği için her türlü önlemi alacaklarını belirtti.
ABD ve Venezuela arasındaki gerilim, son yıllarda artış gösterdi. ABD’nin Venezuela’ya yönelik ekonomik yaptırımları ve siyasi baskıları, ülkenin ekonomik ve siyasi krizini daha da derinleştirdi.
Bu olaylar, uluslararası kamuoyunda endişe yaratıyor. ABD’nin Venezuela’ya yönelik askeri operasyonları, bölgede istikrarsızlığı artırabilir ve daha geniş çaplı bir krize neden olabilir.
Benzer olaylar, daha önce de yaşanmıştı. 1983 yılında, ABD, Grenada’ya yönelik askeri operasyon düzenleyerek adadaki hükumeti devralmıştı. 2001 yılında, ABD, Afganistan’a yönelik askeri operasyon düzenleyerek Taliban hükumetin devralmıştı.
Bu olaylar, uluslararası hukuk ve devletler arası ilişkiler açısından önemli sonuçlar doğurmuştu.