
CHP Grup Başkanvekili ve Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, partisinin Bursa İl Kongresinde yaptığı konuşmada dikkat çeken ifadeler kullandı. Başarır’ın sözleri, AK Parti cephesinden tepki çekti.
Kongrede yaptığı konuşmada iktidara eleştiriler yönelten Başarır, “Tutuklansak da, yargılansak da, gaz yesek de, cop yesek de tehdit edilsek de, beyefendi çıldırsa da kudursa da ilk seçimlerde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Silivri’de. Biz kazanacağız, hep beraber kazanacağız. Yeni bir sistem, yeni bir düzen kuracağız. Bu siyasi mücadele namuslular ile namussuzların mücadelesi.” ifadelerini kullandı.

Başarır’ın bu ifadeleri kısa sürede gündem olurken, AK Partili eski Milletvekili Şamil Tayyar’dan çok sert bir yanıt geldi. Tayyar, Başarır’ın siyasi dokunulmazlığının kaldırılarak yargıya teslim edilmesi gerektiğini söyledi.
Tayyar, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: “Ali Mahir Başarır isimli müptezelin, kifayetsiz muhterisin cumhurbaşkanımıza yönelik hakaretleri bir değil, iki değil. Sürekli hakaret ediyor. Sadece Cumhurbaşkanımıza değil, herkese saldırıyor. Cinnet halinde. Asıl suç AK Parti’nin. Onca hakaretine rağmen dokunulmazlığını kaldırıp yargıya teslim etmiyor. Kusura bakmayın, yargı yolunu açmazsanız, dokunulmazlığı hakaret kalkanı gibi kullanır, siz de laf yetiştirirsiniz. Artık eylem vakti.”

Bu olay, Türk siyasetinde son dönemde artan gerilimlerin bir yansıması olarak görülebilir. Siyasi partiler arasındaki çatışmalar ve karşılıklı eleştiriler, seçim dönemlerinde sıkça görülen bir durumdur. Ancak, bu tür ifadelerin ve tepkilerin uzun vadede siyasi iklimi nasıl etkileyeceği merak konusu.

Siyasi analistler, bu tür olayların seçmen davranışlarına etkisini değerlendirirken, genellikle kutuplaşma ve polarizasyonun arttığını belirtmektedir. Bu durum, vatandaşların belirli bir partiye veya ideolojiye daha sıkı bağlanmalarına neden olabilir.
Ayrıca, sosyal medyanın hızla yayılan ve geniş kitlelere ulaşabilen bir platform olması, bu tür tartışmaların ve olayların daha hızlı bir şekilde gündem olmasını sağlıyor. Bu durum, siyasi aktörlerin sosyal medyayı etkili bir şekilde kullanmalarını zorunlu hale getiriyor.
Gelecekte, benzer olayların ve tartışmaların siyasi arenada sıkça yaşanması muhtemel görünüyor. Bu nedenle, siyasi partilerin ve liderlerin, yapıcı ve çözüm odaklı bir dil kullanmaları, vatandaşların güvenini kazanmalarında önemli bir faktör olabilir.