
Beyaz Saray, 2025 Nobel Barış Ödülü’nün ABD Başkanı Donald Trump’a verilmemesine tepki göstererek, Nobel Komitesi’nin ‘barıştan çok siyaseti ön planda tuttuğunu’ öne sürdü. 2025 Nobel Barış Ödülü’nün Venezuelalı siyasetçi Maria Corina Machado’ya verilmesinin ardından, Beyaz Saray İletişim Direktörü Steven Cheung sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu.
Cheung, ‘Başkan Trump barış anlaşmaları yapmaya, savaşları sona erdirmeye ve hayatları kurtarmaya devam edecek. O insancıl bir ruha sahip ve onun gibi, sırf iradesiyle dağları yerinden oynatabilecek başka biri asla olmayacak. Nobel Komitesi, barıştan çok siyaseti ön planda tuttuğunu kanıtladı’ ifadelerini kullandı.

Bu tepki, Trump’ın başkanlık döneminde aldığı kararlar ve başlattığı girişimlerle barış ortamına katkıda bulunduğu iddiasıyla verildi. Özellikle Trump’ın İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında barış anlaşması sağlama çabaları ve Kore Yarımadası’nda gerilimi düşürmeye yönelik adımları buna örnek olarak gösterilebilir.
Nobel Komitesi’nin kararı ve Beyaz Saray’ın tepkisi, uluslararası kamuoyunda tartışmalara yol açtı. Bazı kesimler, Nobel Komitesi’nin kararını siyasi bir tercih olarak değerlendirdi. Diğer yandan, Trump’ın politikalarına karşı olanlar, Beyaz Saray’ın tepkisini aşırı bir savunma olarak gördüler.
Bu olay, Nobel Barış Ödülü’nün siyasi bir araç olarak kullanılıp kullanılmadığı konusunda şüpheleri artırdı. Daha önceki yıllarda da benzer tartışmalar yaşandı. Örneğin, 2009 yılında Barack Obama’nın Nobel Barış Ödülü’ne lâyık görüldüğü dönemde de benzer eleştiriler dile getirildi.
Nobel Barış Ödülü’nün gelecekteki kazananları ve Beyaz Saray’ın tepkileri, küresel barış çabaları ve siyasi ilişkiler üzerinde etkili olacak gibi görünüyor.