İsrail’in El Koyduğu Sumud Filosu Aktivistleri Konuştu

İsrail’in El Koyduğu Sumud Filosu Aktivistleri Konuştu
Yayınlama: 21.10.2025
0
A+
A-

Gazze’ye insani yardım için yola çıkan Küresel Sumud Filosu’nda yer alan Ağrılı iş insanı aktivist Umut Aslan ve araştırmacı yazar aktivist Davut Daşkıran, İsrail tarafından alıkonuldukları süreçte yaşadıklarını anlattı. İyilik Öncüleri Kulübü ve İyilik Derneğince, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen ‘Gazze’de Direnişin Adı Sumud’un Ruhu Konferansı’nda konuşan Aslan ve Daşkıran, İsrail’in yasa dışı şekilde el koyduğu filodaki deneyimlerini paylaştı.

Aslan, konferansta yaptığı konuşmada 31 Ağustos’ta Tunus’a gittiklerini ve filonun yarısından fazlasının geri dönmek zorunda kaldığını belirtti. Daha sonra Yunanistan’ın Girit Adası’ndan bir tekneyle filoya katıldıklarını söyleyen Aslan, 6-7 gün denizde gittiklerini ve yanlarındaki tekneye saldırı olunca telefonlarını suya attıklarını ifade etti.

İsrail güçlerince Aşkod Limanı’na götürüldükleri süreçte çok fazla psikolojik baskı veya şiddet görmediklerini ancak limana vardıklarında psikolojik baskıya maruz kaldıklarını dile getiren Aslan, limana ilk giden teknede olduğunu ve işlemlerin ardından cezaevi aracına alındıklarını anlattı.

Aslan, cezaevi aracındaki 7 saatin en zor süreç olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Benim için en zor süreç cezaevi aracındaki 7 saat. Bunun 4 saatinde bizi sıcakta beklettiler. Su yok, hava yok ve 20 kişilik küçük bir odaya koymuşlar, bekleyince o sıcaktan nefessiz kaldık. Buna tepki gösterdiğimiz için bu sefer klimayı açarak havayı soğuğa çevirdiler. O terli halimizle bizi cezaevine kadar götürdüler. Kendim fiziki bir temas yaşamadım ama yanımdaki bazı arkadaşlarda gördüm. Gemi kaptanının kafasını kırdıklarına şahit oldum. Psikolojik baskıları çok oldu ama benim en çok hoşuma giden sürecin tamamında kimsenin morali bozuk değildi, cezaevinde değilmişler gibi hareket ediyordu. Onlar (İsrail) bizim psikolojimizi bozmaya çalışırken, biz marş ve ilahilerle onların psikolojisini bozmaya başladık.”

Aslan, Gazze’de yaşanılan olayların belki binde birini yaşamadıklarını vurgulayarak, “Bu durumları hiçbir zaman Gazze’nin önüne geçirmek istemiyoruz. Fakat Gazze ve Filistin özellikle Mescid-i Aksa gerçekten bizim bir meselemizdir. Süreç devam ettiği müddetçe inşallah bu meseleden uzak durmayacağız. Mücadelemize devam edeceğiz.”

Filistin’in özgürlüğü için üzerlerine daha çok vazife düştüğünü ifade eden Aslan, “İnşallah bu mücadeleyi hep beraber verirsek (İsrail) gerçekten zayıflar, gerçekten korkaklar. Bize karşı onların anlatıldığı gibi değiller. Yani en ufak bir tepkide panikliyor ve 3-4 kişi birden bir araya geliyorlar. Yani bir insan gücüne belki 5 insan gücü yok onlarda. Biz Gazze ve Filistin özgürleşene kadar inşallah mücadelemize devam edeceğiz. Hiçbir zaman durmayacağız.” diye konuştu.

Aktivist Daşkıran ise Sumud Filosu’nda Tunus saha sorumluluğu yaptığını ve filoya katılanların tek derdinin ablukayı kırmak olduğunu belirtti. Gazze’deki insanların büyük bir direniş gösterdiğini anlatan Daşkıran, asıl kahramanların onlar olduğunu ve yanlarında olmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.

Bu olay, İsrail’in Gazze’ye yönelik devam eden ablukasının bir parçasıdır. Gazze, 2007 yılından bu yana İsrail ve Mısır tarafından uygulanan bir abluka altında yaşamaktadır. Bu abluka, Gazze’nin ekonomik ve sosyal yapısını olumsuz etkilemiştir.

Bu konu, uluslararası toplumda endişe yaratmıştır. Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlar, İsrail’e Gazze’ye yönelik ablukasını kaldırması çağrısında bulunmuştur.

İsrail’in Gazze’ye yönelik politikaları, uzun süredir tartışma konusu olmaktadır. İsrail, Gazze’nin Hamas tarafından yönetilmesi nedeniyle güvenliği endişe verici bulmaktadır. Ancak, Gazze’deki insan hakları ihlalleri ve ekonomik sorunlar, uluslararası toplumun dikkatini çekmiştir.

Bu konuyla ilgili benzer olaylar, geçmişte de yaşanmıştır. Örneğin, 2010 yılında İsrail, Gazze’ye yönelik bir abluka başlatmıştır. Bu abluka, Gazze’nin ekonomik ve sosyal yapısını olumsuz etkilemiştir.

Bu olaylar, İsrail’in Gazze’ye yönelik politikalarının bir parçasıdır. İsrail, Gazze’nin Hamas tarafından yönetilmesi nedeniyle güvenliği endişe verici bulmaktadır. Ancak, Gazze’deki insan hakları ihlalleri ve ekonomik sorunlar, uluslararası toplumun dikkatini çekmiştir.

Bu konuyla ilgili gelecekte neler olacağı, merak konusu olmaktadır. İsrail’in Gazze’ye yönelik politikaları, gelecekte de tartışma konusu olmaya devam edecektir.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.