Davutoğlu’nun Konferansı İptal Edildi

Kayseri Erciyes Üniversitesi, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun “Gazze ve Filistin” konulu konferansını iptal etti. Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Gözel, üniversitenin bu kararını sert bir şekilde eleştirdi.

Gözel, sosyal medya hesabı X üzerinden yaptığı paylaşımda, üniversitenin konferansa izin vermediğini açıkladı. Gözel, “Bu saygısızlık devlet adabına da aykırıdır” dedi.

Gözel, paylaşımında şunları kaydetti:
“Türkiye Cumhuriyeti 26. Başbakanı Profesör Doktor Sn. Ahmet Davutoğlu bir süre önce Kayseri Erciyes Üniversitesi öğrencilerinden davet almış ve üniversitelerinde Gazze ve Filistin’i odak alan ’21. Yüzyılda Adalet Arayışı ve Diplomasi’ adlı ‘Soykırıma Karşı Vicdani Duruş’ mottolu bir konferans vermesi talep edilmişti.

Gününde saatinde mutabık kaldığımız, iç siyasetten tamamen uzak bu program maalesef iptal edildi. Neden dersiniz? Rektörlük yetkilileri programı haber alıp dekanlıkları arayarak ‘Bu program için salon vermeyin, başvuru dahi almayın, tüm salonlar dolu deyin’ talimatı verdiği için.

Benim yıllarım bu organizasyonlarla geçti. Ellinin üzerinde üniversitede konferans verdim. İki yüze yakın üniversite programı düzenledim. Dolayısıyla bu ayak oyunlarını iyi bilirim.

Bu olay, akademik özgürlük ve üniversitelerin bağımsızlığına ilişkin soruları beraberinde getirdi. Üniversiteler, farklı düşüncelere ve perspektiflere açık olmalıdır. Aksi takdirde, üniversitelerin temel amaçlarından sapmış olurlar.

Ayrıca, bu olayın ardından Davutoğlu’nun Oxford ve Londra’da davet edildiği üniversite ve enstitülerde Gazze odaklı konferanslar vermesi planlandığı açıklandı. Bu durum, Türkiye’deki üniversitelerin dışındaki kurumların daha açık fikirli olduğunu gösterdiği şeklinde yorumlanabilir.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, uzun süredir Filistin ve Gazze konusunda aktif bir şekilde çalışmaktadır. Bu konferansın iptal edilmesi, bazıları tarafından üniversitelerin siyasi nedenlerle belirli konuları sansürlemeye çalıştığı şeklinde görülebilir.

Bu tür olaylar, Türkiye’de akademik çevrelerin ve sivil toplumun daha dikkatli olmaları gerektiğini gösteren bir örnek teşkil edebilir.