ABD’de Basın Özgürlüğüne Büyük Darbe

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), yeni basın erişim poliçesini yaklaşık 30 basın kuruluşunun imzalamayı reddetmesiyle karşı karşıya kaldı. Bu gelişme, basın özgürlüğü açısından endişe verici bir gündem maddesi olarak kabul ediliyor. Pentagon’dan gelişmeleri takip eden basın mensupları, yeni poliçenin bağımsız haber toplama imkanlarını kısıtladığını ve basın özgürlüğünü ihlal ettiğini belirtti.

Pentagon’un yeni basın erişim poliçesi, gazetecilerin ABD Savunma Bakanlığı çalışanlarından gizli veya bazı gizli olmayan konulardaki bilgileri açıklamalarını istemeleri durumunda basın kartlarının iptal edilebilmesini de içeriyor. Bu durum, basın mensuplarının özgürce haber yapma yeteneklerini sınırlayarak, ulusal güvenlik gerekçesiyle basın özgürlüğünün kısıtlanabileceği endişelerini beraberinde getiriyor.

ABD merkezli Defense News’in ABD Hava Kuvvetleri’ndeki gelişmeleri takip eden muhabiri Stephen Losey, “Asla gizli alanlara veya çalışanların ofislerine doğrudan girmemize izin verilmedi. Burada kasıtlı olarak konuşmaları dinleyecek ya da benzeri bir şey yapacak birini tanımıyorum ancak, görünen o ki bazı kişiler bizim bunu yaptığımız izlenimini oluşturmuş” ifadelerini kullandı.

Gazetecilerin ortak açıklamasında, “Bugün ABD’nin yönetimde şeffaflığa, Pentagon’daki kamuoyuna hesap verebilirliğine ve herkes için ifade özgürlüğüne olan bağlılığının zayıflamasıyla ilgili endişeleri gündeme getiren, basın özgürlüğü açısından karanlık bir gün” ifadeleri kullanıldı.

Pentagon Sözcüsü Sean Parnell, “Poliçemizde gazetecilerin onayı değil, poliçenin ne olduğunu anladıklarının kabul edilmesi isteniyor. Bu durum, muhabirlerin internet ortamında tam bir çöküş yaşamasına ve mağduru oynamalarına neden oldu. Politikamızın arkasındayız çünkü bu, askerlerimiz ve ülkenin ulusal güvenliği için en iyi seçenek” ifadelerini kullanmıştı.

Bu olay, basın özgürlüğü açısından önemli bir gündem maddesi olarak kabul ediliyor ve benzer olayların gelecekte tekrarlanması olasılığı endişe verici bir durum oluşturuyor. Gazetecilerin ve basın kuruluşlarının tepkileri, bu durumun gelecekteki basın özgürlüğü mücadelesinde önemli bir kilometre taşı olarak kabul edilebilir.

Basın özgürlüğü uzmanları, bu tür kısıtlamaların uzun vadede ulusal güvenlik için olumsuz sonuçlar doğurabileceği konusunda uyarmaktadır. Basın özgürlüğünün kısıtlanması, toplumların daha az bilgili ve daha az hesap sorumlu hale gelmesi anlamına gelebilir.

Bu gelişmelerin ardından, ABD’deki basın özgürlüğü durumu ve Pentagon’un yeni basın erişim poliçesinin etkileri yakından takip edilmektedir. Gazeteciler, basın kartlarının iptali tehdidi altında olsa bile, özgürce haber yapma mücadelesini sürdürmeye kararlı görünüyorlar.